YAZAN:
Ahmet EFE
ÇİZEN:
Orhan DÜNDAR
|
1)
Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş.
Develer tellal iken, pireler Berber iken, Ben annemin beşiğini tıngır
mıngır sallar iken, uçsuz bucaksız Kafdağı'nda Gümüş Gözlü bir dev
yaşarmış.
Gümüş Gözlü Dev, diğer devler gibi hain ve acımasız değilmiş. Aksine
altın gibi bir kalbi varmış.
Herkese iyilik düşünür, herkesin yardımına koşarmış.
|
2)
Ülke
hükümdarı olan Sarı Dev zalimin
biriymiş. En küçük suçları bile ölümle cezalandırır, cellatlara emirler
yağdırırmış. En çok sevdiği kelimeler:
- "Öldürün! Kesin!.."
gibi kelimelermiş.
|
3)
Gümüş Gözlü
Dev'in biricik kız kardeşi Nazlı Çiçek de hükümdar Sarı Dev'in
sarayında hizmetçi olarak çalışıyormuş. Gümüş Gözlü Dev, kardeşinin
başına bir felaket gelmesinden korkuyor,
-
"Ona bir şey olursa ben ne yaparım?" diye düşünüyormuş.
|
|
4)
Günlerden birgün
korktuğu başına gelmiş.
Kardeşi Nazlı Çiçek, hükümdara yemek götürürken, ayağı eşiğe takılıp
düşmüş. Tabaklar, bardak lar, yemekler etrafa saçılmış. Sarı Dev
korkuyla büzülen hizmetçiye nefretle bakarak:
- Götürün
bu beceriksizi. Bir damdan aşağı fırlatın! diye gürlemiş.
|
|
5)
Gümüş Gözlü Dev de oradaymış. Öyle üzülmüş,
öyle üzülmüş ki sormayın.
Cellatlar koşup gelmişler. Nazlı Çiçeği kınalı saçlarından tutup
sürümüşler. Gümüş Gözlü Dev'in gözlerinden yaşlar süzülmüş.
Kimselere belli etmeden dışarı çıkmış. Cellatlara yetişmiş.
Önlerinde diz çöküp yalvarmış:
- "Ne olur kardeşimi serbest bırakın. Annem onun yokluğuna
dayanamaz. Benim başka kardeşim yok ki..." diye ağlamış. Cellatların
taş kadar katı yürekleri hiç yumuşamamış.
- Hükümdarın emrine karşı gelemeyiz! diye
cevap vermişler. |
|
6)
Gümüş Gözlü Dev, hemen
kardeşini fırlatacakları
damın dibine inip beklemiş. Cellatlar kardeşini itip aşağı atmışlar.
Gümüş Gözlü Dev bir top gibi aşağı düşen kardeşini kurtarmak için
kocaman kollarını açmış. Kızcağız bütün hızıyla kucağına düşmüş. Yere
yuvarlanmışlar. Gümüş Gözlü Dev altta kalmış.
|
|
7)
Nazlı Çiçek biraz sonra toparlanıp
kalkmış.
Fakat Gümüş Gözlü Dev hâlâ upuzun yatıyormuş.
Gümüş gibi parlak gözleri yarı açıkmış. Yüzünde
mutlu bir görünüm varmış.
Nazlı çiçek O'nun öldüğünü anlayınca:
- Benim için kendini feda etti. Bir daha Kaf
Dağı'na O'nun kadar iyi kalpli ve fedakar hiç kimse
gelemez... diye ağlamış, ağlamış..... |