Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

28 Ekim 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  İçimdeki Çocuğu Kilitledim (Sizden Gelen Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

İçimdeki Çocuğu Kilitledim
[Sizden Gelen Hikayeler]

 
1992 eylül sonu psikiatri servisinde çalışmaya başlayalı bir yıl oldu.Yoğun bakımdan sonra burda çalışmak çok farklı geldi...Yoğun bakım dediğinizde insanların içi ürperir, ölümün yakınınızda olduğunu hissedersiniz. Kimse, yoğun bakımda hasta olmak istemez, oysa bana sorsalar psikiatride hasta olmak istemem. Dışarıda  adam yerine koyulmamak, ailede evin delisi diye anılmak… Ne anlamı var ki yaşıyor olmanın, duyguların dondurulduğunda…. Ağlanacak yerde gülmek yada gülünecek yerde ağlamak, hayattan zevk almamak sadece yaşamak…Yaşamakta sadece hayatta kalmak….Bazen kötü bir söz olduğunu düşünsemde artık her geçen gün daha çok inandığım  bir söz var ”Ölüsü olan bir gün delisi olan hergün ağlar.”
 
Kızımla fazla vakit geçirebilmek ve egzersizlerini düzenli yaptırabilmek için genelde akşam nöbetlerini alıyorum ve bu hafta gün aşırı nöbet tuttum.Yorgunluktan ve uykusuzluktan gözlerimin etrafı iyice morardı, makyaj yaparak kapatmaya çalışıyorum. Şu makyaj malzemeleri olmasa yüzümü gören hortlak sanır…
 
Yorgunluğuma rağmen hastahaneye geldiğim ve insanların nefret ettiği o ilaç kokusunu aldığım zaman bütün vücudumu enerji kaplıyor, hele hastalarımın  beni gördüklerinde mutlu ve huzurlu bakışları tüm yorgunluğumu unutturuyor. Beklenilmek ve aranılmak kadar güzel bir şey var mı?.. Sanmıyorum… Bu öyle bir duygu ki  nasıl tarif edilir bilmiyorum, aşk gibi…
 
Bu gün  son nöbetim, acele bitirmem gereken bir işmiş gibi koşturuyorum…. Kilitli olan servis kapısını açtığımda Hasan karşıma dikiliverdi, yerinde duramıyor anlatacak çok şeyi var herhalde… Hasan,  onsekiz yaşında ve şizofren. Hasan’ ın babasıda aynı rahatsızlıktan uzun süre hastahanede yattığı için herkes tanıyor.. Gündüz mecbur kalmadıkça kimseyle konuşmaz, ben geldiğim zaman annesinin peşinden ayrılmayan küçük çocuklar gibi hep yanımda…... Üstelik iyi olduğu zamanlarda diğer hastaların organizasyonunda ve meşgul edilmesinde bana yardımcı bile oluyor. Mutlu bir sesle;


- Hoş geldin hemşire abla…
- Merhaba yakışıklı yardımcım, nasılsın … Servis nasıl, dünden beri herkes iyi mi?
- Elif dışında herkes iyi….
- Elif’e ne oldu? Kızdırdınız mı?
- Yok, kendini kilitlemiş…
- Kilitlemiş mi? Nereye?
- Kalbine….


Bu ne demek şimdi… Hiçbir şey anlamadım. Benimki de akıl, Hasan’dan mantıklı bir cevap bekliyorum. Bazen nerde çalıştığımı unutuyorum.


- Tamam Hasan, sen geç ben dosyaları teslim alıp, geliyorum.
Hasan’ı yollamıştım ama Elif’le ilgili söyledikleri kafama takıldı. Elif yirmi yaşında  ve oda şizofren, genelde iyidir, ilaçlarını itirazsız alır zorluk çıkarmaz, bakışları donuk olsa bile gülümser… Kış gibi…
 
Tedavi odasına  girdiğimde doktor beyin çağırdığını söylediler. Tabii o zamanlar şimdiki gibi ortalık doktor kaynamıyordu. Babacan, herkesle arası iyi olan şen şakrak tek bir doktorumuz vardı.
Doktor odasının kapısı açıktı, Murat bey beni görünce kalktı;
- İnci seninle önemli bir konu konuşmak istiyorum…
Birden meraklanmıştım. Sık nöbet tuttuğum için eksik birşeyler mi yapmıştım?.Telaşla;
- Buyrun  Murat bey!..
Telaşlandığımı anlamıştı.
- Telaşlanma  gel, otur. Aslında ben senden  yardım istiyorum…
Birden ferahladım, oturduğum koltuğa yaslandım.
- Biliyorsun hastalarla her gün bire bir görüşme yapıyorum. Sizin nöbetlerde aldığınız notlara göre bende görüşmelerimi yönlendiriyorum. Uzun süredir dikkatimi çeken bir şey var… Hastalar sana anlattıklarını, seninle paylaştıklarını başkalarıyla paylaşmıyorlar. Bu gün Hasan’la görüşürken hiç konuşmadı. Yaklaşık bir saat karşılıklı oturduk. Sana nöbette anlattığı evden kaçmalarını sordum hiç cevap vermedi ” İnci hemşireye anlatıyorsun bana da anlatabilirsin” dediğimde ”o bizden biri” dedi.
 
Kafama balyoz yemiş gibi oldum. O an ne düşüneceğimi şaşırdım, ”o bizden biri” derken güven mi ifade etmek istemişti. Ne olursa olsun, hoşuma da gitti. Şaşkınlığımı gören Murat bey;


- Biliyorum şaşırdın bende böyle bir cevap beklemiyordum. Ama diğer hastalarda da aynı şeyleri görüyorum... Onun için senin gündüz çalışmanı ve benimle birlikte görüşmelere katılmanı istiyorum. Tek olunca dosyaları dolduramıyorum, birçok görüşme notlarım eksik kalıyor, ne dersin?...
 
Ne demem gerektiğini bende bilmiyorum, angaryası fazla ve zevksiz bir iş…. Üstelik nöbet tutmak benim işime geliyor…Çocuğumla ilgilenebiliyorum…


- Murat bey, ben sürekli içlerinde olduğum için Hasan’ında dediği gibi onlardan biri gibi görüyorlar. Oysa sizinle görüşmelere katılırsam farklı olur, sizden biri gibi…..


- Olsun, ben bir hafta denemek istiyorum, olmaz mı?
Ne diyebilirim ki ”olur” dedim çıktım. Saat dört olunca herkes gitti, servis personelle bana kaldı. Üstelik sevdiğim bir personel var, hastalarla da arası iyi… Güzel sorunsuz bir nöbet olacak… Yemeğe kadar eylenir şarkılar söyleriz, yemekten sonra da nasıl olsa ne yapmak istediklerini söylerler…
 
Bu sırada aklıma Elif geldi. Etrafa bakındım, duvar dibinde ayakta durmuş parmaklarıyla oynuyor… Her zaman eylenceye başlamadan önce ”- İçimizdeki çocuğu çıkaralım mııııı?” derim ve herkes onaylayınca başlarız eylenmeye...Önce Elif’in yanına gittim, yüzüme bakması için eğildim,elini tuttum, benim varlığımdan haberdar mı  yoksa kendi dünyasında mı  anlamadım,  sonra gülümsedi…. donuk bir gülümseme… ben burdayım ama aslında yokum der gibi…
 
Sesimin en yumuşak tonunu kullanmaya dikkat ederek;
- Elif… İçimizdeki çocuğu çıkaralım mı?
- İçimdeki çocuğu kilitledim…
Hasan’ın  bahsettiği  kilitleme  demek  buymuş.
- Olsun tatlım açarız … anahtarı yok mu ?
- Anahtarı sakladığım yeri unuttum…
Sesi buz gibi .
- Beraber arar buluruz … ne dersin Elif?..
- İçersi  karanlık … Bulamayız…
İçim ezilerek sessizce;
- Bulamaz mıyız Elif?.. dedim.
- Bulamayız.
 
Elif’in gözlerine baktığımda, içindeki karanlığı gördüm, kendimi uçurumdan aşağıya bakıyormuş gibi hissettim. Aldığı ilaçlardan dolayı o kadar boş bakıyor ki… Hani içiniz sızım sızım sızlar, canınız çok acır gözünüzden yaşın akacağını hissedersiniz akmaması için  dişinizi sıkar, yaşları  gözünüzde dondurursunuz…bende öyle yaptım, çünkü yapmak zorundayım…


Eşim her zaman ”her lafa karşı cevaplar cebinde hazır”der. Oysa ben şimdi ne cebimdeki hazır cevaplardan  ne de aldığım eğitimlerden söyliyecek bir söz bulamıyorum…İçi kan ağlarken sahneye çıkan sanatçılar gibi diğer hastalara dönüp;
 
- İçimizdeki çocuğu çıkaralım mıııııııı?.. diye bağırdım. Hep bir ağızdan;


- Eveeeettttt…
 
Her zamanki orkestramızı kuruyoruz, çay tepsisi, yemek kaşıkları  ve okey masası bizim çalgı aletlerimiz. Hep beraber, yanındakinin umutsuzluğundan habersiz aynı şarkıyı ama farklı makamlarda  söylüyoruz…


Yazan: İNCİDAL


Hazırlayan: www.hikayearsivi.net | A.Kerim Melleş



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

14 Şubat 2011 - 08:28:24 - 5370 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[4929]Yorumlayan:[0]Kategori: [Sizden Gelen Hikayeler]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş