Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

25 Ekim 2025

Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  Yeni Müslüman (Doğruların Öyküsü)Hikaye Öykü Masal Arşivi



Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren 23 yıldır kesintisiz yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemiz içeriğini kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntıladığınızı belirtirseniz memnun oluruz.
Sitemiz içerikleri e-kitap olarak hazırlanmaya başlamıştır. Aşk Hikayeleri, İbretli Hikayeler, Duygusal Hikayeler adıyla hazırlanmıştır. Toplu kitap olarak okuyabilir, indirebilirsiniz.
Hali hazırda Sevgi Hikayeleri ve Dostluk Hikayeleri hazırlanmaktadır. Bizi takip eder ve sosyal medyanızda da paylaşırsanız seviniriz. (Kerim Melleş-KuTuL KuLuB)
Ekim-2025

Yeni Müslüman
[Doğruların Öyküsü]

    Biri müslüman diğeri hristiyan olan iki komşu zaman zaman islam hakkında sözleşirlerdi. Abid ve dindar bir adam olan müslüman, islamiyeti o kadar tavsif ve tarif ettiki hristiyan komşusu İslama mütemeyil oldu ve İslamı kabul etti.

    Gece oldu, seher vaktiydi yeni müslüman olan hristiyan, evinin kapısının çalındığını gördü. Hayret ve merakla sordu :

    - Kimsin?

    Kapının arkasında bir ses yükseldi, “Ben filan kimseyim” diyerek kendini tanıttı. Onun sayesinde islama teşerrüf eden, müslüman komşusuydu.

    - Gecenin bu vaktinde ne işin var?

    - Çabuk abdest al ve elbiseni giy de namaz için camiye gidelim.

    Yeni müslüman ömründe ilk defa abdest aldı ve müslüman arkadaşının peşinden mescide doğru yola koyuldu. Daha sabaha çok vardı. Gece nafile namazının vaktiydi. Tan ağarıncaya kadar namaz kıldılar. Nihayet sabah namazının vakti geldi, sabah namazını kıldılar. Hava tamamen ağarıncaya kadar duayla meşgul oldular. Yeni müslüman evine gitmek için hareket etmişti ki arkadaşı:

    - Nereye gidiyorsun? dedi

    - Evime döneceğim, sabah farizasını kıldık artık, işimiz yok.

    - Azıcık sabret ve namaz duasını güneş doğuncaya kadar oku.

    - Çok güzel...

    Yeni Müslüman oturdu ve güneş doğuncaya kadar Allah’ı zikretti. Gitmek için kalktığında müslüman arkadaşı ona bir Kur’an verdi ve: “Şimdilik güneş yukarıya gelinceye kadar Kur’an okumakla meşgul ol. Bugün oruca niyet etmeni tavsiye ederim. Biliyormusun oruç ne kadar sevap ve faziletlidir? “Yavaş yavaş öğle yaklaştı” “Sabret öğleye bir şey kalmadı öğle namazını mescidde kıl” dedi. Öğle namazı mescidde kılındı. Sonra ona, sabret, ikindi vaktinin (fazilet vaktinin) gelmesi uzun sürmez. Onu da fazilet vaktinde kılalım” dedi. Yeni müslüman akşam namazından sonra iftar etmek için, harekete geçecekti ki, müslüman arkadaşı “Bir namazdan başka, geriye bir şey kalmadı, o da yatsı namazıdır” dedi. Geceden bir saat geçinceye kadar sabrettiler. Yatsı namazı (fazilet vakti) geldi. Yatsı namazı da kılındı Yeni müslüman kalktı ve gitti.

    İkinci seher vaktiydi ki tekrar vurulan kapının sesini işitti. Sordu: “Kimdir?”

    - Ben filan kişiyim. Komşunum. Çabuk abdest al ve elbiseni giy de beraber mescide gidelim.

    - Ben, Mescidden döndüğümüz, dün gece bu dinden ayrıldım. Be hey adam! Git, işi olmayan, vaktini mescidde geçirebilecek, benden daha işsiz bir adam bul. Ben fakir ve ailesi olan bir adamım. İş ve rızık peşinde gitmem lazım.

    İmam Sadık (a.s), ashabı ve dostlarına bu hikayeyi naklettikten sonra böyle çok ibadet eden bir adamın, islama girmiş bir çaresizi islam dan çıkardığını buyurdu. “Bununla beraber siz şu gerçeğe dikkat edin ki halkı sıkmayınız. Halkın ölçüsünü güç ve takatini nazarı itibara alınız. Ancak o zaman halkı bu dine mütemayil edebilirsiniz ve kaçamazlar. Biliyor musunuz ki Emevilerin siyasi gidişi sertlik ve şiddet üzerindedir. Fakat bizim yolumuz ve gidişimiz, yumuşaklık, dostça geçinmek, iyi dostluk, gönülleri kazanmak üzerindedir.”[1]



[1] - Vesail, Emir Bahadır basımı, c. 2, s. 494, Bab’ı “İstihababül Rıfk ale’l-Müminin” Hadis 3 ve 9.



Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Hikayeyi kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtirseniz memnun oluruz.

8 Ekim 2004 - 10:48:44 - 7687 günlük
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[3726]Yorumlayan:[0]Kategori: [Doğruların Öyküsü]
HİKAYEYİ SOSYAL MEDYANIZDA PAYLAŞIN:



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyalleri kullanabilirsiniz. www.hikayearsivi.net den alındığını belirtirseniz memnun oluruz.
Site içeriği ve belirli konularda içerik paylaşımı ve katkı sağlamak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçebilirsiniz...

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2025  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş