<
 

Hikayelerin Dünyasına Açılan Eşsiz Bir Kapı

18 Ekim 2025

Sık Kullanılanlara Ekle  Anasayfan 
              Yap Ziyaretçi Defteri

  FİL YAVRUSU VE HARAMIN KOKUSU (Mevlanadan Hikayeler)Hikaye Öykü Masal Arşivi

MENÜLER
Ana Sayfa
Arşiv
Sitenize Ekleyin
Hikaye Ekleyin
Editörlere Mesaj Gönder
Editörlük Başvurusu
Yardım / İletişim
Reklam
Basında HikayeArsivi
Künye
Ziyaretçi Defteri
Tavsiye Siteler
HİKAYE KATEGORİLERİ
İbretli Hikayeler
Dini Hikayeler
Yaşanmış Hikayeler
Duygusal Hikayeler
Sevgi Hikayeleri
Aşk Hikayeleri
Din Büyüklerinden Hikayeler
En Güzel Dini Hikayeler
Masal Demeti
Hayatın İçinden Hikayeler
İran Hikayeleri
Dostluk Hikayeleri
Mevlanadan Hikayeler
Kıssadan Hisseler
Çocuklar İçin Hikayeler
Doğruların Öyküsü
Güldüren-Tebessüm Ettiren Hikayeler
Nasreddin Hocadan Hikayeler
Sahabeden ve Evliyaullahtan Hikayeler
Kurandan Hikayeler
Resulullahtan Hikayeler
Kelile ve Dimne
Tarihi Gerçekler
Gerçek Hayattan Hikayeler
Türk Tarihinden Damlalar
Bediüzzamandan Öyküler
Diyanetten Hikayeler
Renkli Hikayeler
Sesli Hikayeler-Masallar
Resimli Hikayeler
Sizden Gelen Hikayeler
İngilizce Hikayeler
Padişahlardan Hikayeler-Öyküler
Türkü Hikayeleri
Tarihi Hikayeler-Öyküler
Siyasi Hikayeler-Hatıralar
Öğretici Hikayeler
Hüzün Zamanı Hikayeleri
Hazır Cevaplar Espriler
Dede Korkut Hikayeleri-Destanlar
Keloğlan Masalları (Görüntülü)
La Fontaine Masalları
Atatürk Hikayeler - Hatıralar
Tanıdığım Ünsüzler
İmam-ı Gazaliden Hikayeler
Ramazan-Oruç Hikayeleri
Efsaneler & Mitler
Keloğlan Masalları:
Edebiyat Dünyasından Hikayeler& Espriler
Namaz Hikaye ve Öyküleri:
100 Hadis- 100 Hikaye

Hikaye-Öykü Ara



[Detaylı Arama]


Yeni Eklenen 25 Hikaye
BİR SAATLİK OKSİJEN
HZ. ÖMER VE DOSTU
DOSTUNU GÜNAHTAN KURTARMAK
ALİMİN TALEBESİNE ŞEYTAN İLE İLGİLİ SORUSU
ŞEYTAN SENİ KÖTÜLÜĞE SEVK EDERSE
BU KÖLEYİ KİM SATIN ALACAK
KÜRTÇE KONUŞMAK VE ERBAKAN
ÇOCUKLAR NAMAZLARINA DEVAM EDİYORLAR MI?
HELAL HARAM HASSASİYETİ ve İFTAR HATIRASI
NOKTA
FİL YAVRUSU VE HARAMIN KOKUSU
MÜCADELE DERGİSİ VE RECAİ KUTAN
NEFSİN HATALARINI GÖRMENİN YOLU
TAVUK YA DA ŞAHİN OLMAK
BÜROKRASİ
İŞİ MEŞGUL İNSANLAR BİTİRİR
EN AHMAK KİŞİ
CENNETTE ZİRAAT YAPMAK İSTEYEN ADAM
ALLAH BENİ Mİ ANDI
37. HADİS: RECM ÂYETİ
36. HADİS: KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR
35. HADİS: HAC ÖMÜRLÜK BİR İBADETTİR
34. HADİS: KİBİR
33. HADİS: AMELİ İNSANI KURTARMAYA YETMEZ
32. HADİS: ALLAH'IN CÖMERT OLMASI

En Çok Okunan 25 Hikaye
The Adventure of the Three Garridebs
Bir Bebeğin Yarım Kalmış Günlüğünden
Dracula - Story
İşte Aşk
Hz. Yunus Ve Balık
Uyuyan Güzel
Half-Brothers by Elizabeth Gaskell
Sevgi Üç Türlüdür
Uyku Masalı
Dostluğun Öyküsü
Hansel Ve Gretel
Haddini Aşmanın Zararı
Ona "Sevdiğinizi" Söyleyin
Evlilik
Çirkin Ördek
On Çinli
He Needed Me
Ayrılın Ayrılabilirseniz
Eshab-ı Keyf (Mağara Arkadaşları)
Dost (Mevlana'dan)
Çorap
The Yellow Face by Sherlock Holmes
Nurten Hanımın Gözyaşları
Futbol Olayı
Seni Nasıl Sevebilirim


Reklam ver

Mail List
Sitemizin yeniliklerinden ilk sizin haberiniz olsun.
İsim:
Mail:
 


Editör Giriş


Google
Sitemiz hakkındaki görüşlerinizi ZİYARETÇİ DEFTERİNE yazarsanız seviniriz.


Ziyaretçilerimiz ve Hikaye Dostlarının Dikkatine:

www.hikayearsivi.net olarak 2002 yılından itibaren yayın faaliyetimizi sürdürmekteyiz. İnternet üzerinde yayın yapan birçok sitenin içeriğinde, sitemiz içeriği kullanılmaktadır. İlk defa birçok kategori altında hikaye-öykü ve masalları paylaşmaya başlayan sitemiz, bu konuda da diğer sitelere örnek olmuştur. Sitemizin ve içeriğinin genişlemesine ve sitemizin tanıtımına siz değerli ziyaretçilerimizin katkısı çok önemlidir. Sitemiz içeriğini paylaşırken, mutlaka kaynak olarak www.hikayearsivi.net den alıntılandığını belirterek içeriğimizi kullanabilirsiniz. Unutmayın ki kaynak belirtmeden, içeriğimizi alan onlarca site ve ziyaretçi, çalışmalarımızdaki emeğe karşı bizi şevksiz bırakmaktadırlar. Lütfen sitemizin tanıtımına sizde katkı sağlayın. (A.Kerim MELLEŞ & Mehmet Zahid MELLEŞ)

FİL YAVRUSU VE HARAMIN KOKUSU
[Mevlanadan Hikayeler]










 






Hindistanlı akıllı ve bilgili bir kişi vardı. Bir gün dostlarından iki üç kişinin uzak bir diyardan geldiklerini aç ve çıplak perişan bir halde olduklarını görerek, onlara acıyıp nasihat etti :

- "Biliyorum son derece aç ve çok perişan bir haldesiniz. Çektiğiniz açlık belasından dolayı Kerbela çölüne düşmüş gibisiniz. Birçok dert ve sıkıntı çektiğiniz belli. Fakat beni çok iyi dinlemenizi istiyorum. Şimdi bundan sonra gideceğiniz yolda filler var. Onlara rastlayınca; son derece semiz ve güçsüz olan fil yavrularını avlamak istersiniz. Bu size çok kolay ve cazip gelir. Fakat unutmayın ki anneleri pusuda onları beklemektedir. Yavrusu kaybolunca kilometrelerce yol yürüyerek yavrusunu arar ve durmadan ağlayıp inler. Hortumundan alevler saçarak, dumanlar çıkarır. Yavrularına çok düşkündür filler. Sakın ola ki fil yavrularını avlayıp yemeyin, açlıktan ölseniz de bunu yapmayın çünkü nereye giderseniz gidin ana, fil yavrusunun kokusunu takip ederek sizi bulur." dedi.

Sonra şöyle devam etti :

- "Eğer bu öğüdümü tutarsanız başınızı beladan kurtarmış olursunuz. Otlara, yapraklara, yabani meyvelere razı olun sakın nefsinize uyup fil yavrularına temah etmeyin, onları avlamayın.

Ben size gerekeni, icap edeni söyledim günah benden gitti. Benim bu söylediklerime uyan ancak sonunda bir zarar görmez kurtulur. Haydi size uğurlar olsun, selametle gidin..."

Bu yolcular yollarına devam ederlerken, yiyecekleri bitti kıtlığa düştüler, dayanılmaz halde acıktılar. Açlıkları, susuzlukları her an artıyor, dayanılmaz hale geliyordu. Tam bu sırada, yeni doğmuş semiz nazik, iştah açıcı bir fil yavrusu gördüler. Adeta aç kurtlar gibi fil yavrusunun başına üşüşerek, onu kesip yemek istediler. Onlardan biri kendilerine söylenenleri onlara hatırlattı. Fakat kimseye dinletemedi.

Arkadaşları fil yavrusunu kestikten sonra güzelce kebap edip yediler. Ona da ikram edip :

- "Bırak bu boş sözleri de gel karnını doyur, bak ne kadar nefis et." dediler.

Fakat bütün bu ısrarlara rağmen o akıllı kişi fil yavrusunun etinden yemedi. Karınlarını fil yavrusunun etiyle tıka basa doyuranlar biraz sonra yatıp derin bir uykuya vardılar.

Fil yavrusunun etinden yemeyen ise açlıktan uyuyamadı, dolaşıp duruyordu.

Aradan bir müddet geçtikten sonra kızgın bir fil çıkıp geldi önce o uyanık adamın yanına gelip korkudan titreyen, ecel terleri döken adamın ağzını üç kere kokladı, fakat yavrusunun kokusunu alamadı. Adamın etrafından birkaç kere kızgın kızgın dolaşıp durduktan sonra adama dokunmadan çekip gitti. Uyuyanların yanına varıp ağızlarını kokladı. Kimden yavrusunun etinin kokusunu aldıysa onu havaya kaldırarak yere vurup parçaladı.

▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️

Kaynak: Mesnevî, Mevlânâ Hazretleri.
Hazırlayan: Kerim Melleş, www.hikayearsivi.net


Hazret-i Mevlânâ, bu hikâyeyi şöyle şerh eder:

🪻 “Ağzındaki haram lokma kokusu, hileciyi rezil eder.”

🪻“Bizim ağzımızdaki iyi kokular da, kötü kokular da göklere yükselmektedir.”

Nitekim âyet-i kerîmede buyurulur:

اِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ

“…O’na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allâh’a amel-i sâlih ulaştırır…” (Fâtır, 10)

🪻 “Ey gafil! Sen uyuyorsun; fakat, yediğin veya işlediğin bir haramın kokusu, şu gökyüzüne yükselir durur. Senin çirkin, kötü nefeslerinle birlikte o haram kokusu göklere yükselir. Gökyüzünde o kokuları kontrol etmekle vazifelendirilmiş olan meleklere kadar gider.

🪻Kibir kokusu, hırs kokusu, tama’ kokusu, şehvet kokusu, söz söylerken soğan kokusu gibi duyulur. Ağzı kokan kişi;

▪️«Ben, ne zaman soğan yemişim? Ben soğandan da sarımsaktan da titizlikle sakınırım.» diye yemin bile etse;

▪️O yemin ederken pis kokan nefesi, onun ayıbını meydana çıkarır ve yanında oturanların burunlarına vurur. Sonunda, o kötü kokular yüzünden, ettiği duâlar reddedilir ve gönlün yanlış adım attığını dili ortaya koyar.

🪻Ey gafil insan! Fil yavrusunu yiyen kişiler gibi sen de Allâh’ın kullarının etlerini yiyor, yani onları çekiştiriyorsun. Onların bulunmadıkları yerlerde hoşlanmayacakları vasıflarını söylüyor, günaha giriyorsun.

Ey insanlar! Aklınızı başınıza alın; sizin ağzınızı koklayan Allah’tır. Temiz olandan, doğru olandan başka, o muayeneden kim canını kurtarabilir?

🪻Yazıklar olsun o kişiye ki, mezarda onun ağzını koklayacak olan ya Münker’dir veya Nekir!

🪻O büyük meleklerden ne ağız kokusunu, yani dünyada edilmiş gıybet kokusunu gizlemeye imkân vardır ne de bir ilâç bulup ağzı hoş bir hâle getirmeye zaman vardır. Orada günahkârın gizlenmek için hile yapması ve aklın-fikrin de hile yoluna sapması mümkün değildir.”

🪻Bu sebeple dünyada lisânı bu âfetten muhafaza etmek lâzımdır. Hataya düşülmüş ve gıybet edilmişse helâllik istemek ve gıybet edilen meclislerde bu günahı telâfi etmek gerekir. Zira gıybet, helâlleşilmediği takdirde hesabı kıyâmete kalacak büyük bir kul hakkıdır.

Gıybet eden kişi, aslında gıybetini yaptığı kişiye sevaplarını nakletmekte ve onun günahlarını yüklenmektedir. Çünkü âhirette geçer akçe, amellerdir.


Gıybet konusunda Bölcekli Ali Ergül Hocaefendi'nin sohbetini okumak için https://chat.whatsapp.com/FK52b1ODuGz7UVYPNj1wq0 takip edebilirsiniz...


Kaynak: Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.


Önemli Not: Lütfen hikayeyi kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.

18 Ekim 2025 - 08:32:43 - Bugün
Ekleyen editör: HikayeArsivi

Okuyan:[11]Yorumlayan:[0]Kategori: [Mevlanadan Hikayeler]
[Arkadaşına Gönder][
Yazdır]



Bu hikaye yazı-yorum için henüz yorum yapılmamış veya yorum onaylanmamış.
 

Yorumlarınızı Yapın:
 



Reklam ver

 
 

.: Günün Ayeti :.

.: Günün Hadis-i Şerif-i :.

.: Günün Sözü :.

     


 
Google

Sitemizden alınan tüm hikaye-öykü-masal ve materyaller için link verilmesi zorunludur.
Site içeriğini kullanmak için site yönetimiyle [kutulkulub@gmail.com] irtibata geçerek istifade edebilirsiniz.

 
 Hikaye Arşivi  
Kerim MELLEŞ-KuTuL KuLuB © 2002-2024  ©  Hikaye Öykü Masal Arşivi
Sayfamızı en iyi 1024*768 çözünürlükte görüntüleyebilirsiniz...

  KuTuL KuLuB-A.Kerim Melleş