[Sahabeden ve Evliyaullahtan Hikayeler]
Hazreti Ömer radıyallahu anh'ın ahiret kardeşi olmuş olan zat Şam tarafına gitmiş, envâi çeşit büyük günahlara dalmıştı.
Uzun bir müddetten sonra Şam'dan birisi Hazreti Ömer'in ziyaretine varmış. Hazreti Ömer:
- "Filan adam benim arkadaşım idi, o taraflara geldi, acaba hali nedir?" diye sormuş; Şamlı adam:
- "Ya Emîr-el-mü'minin, hâşâ o senin kardeşin değil, şeytanın arkadaşıdır. İçki içiyor, büyük günah işliyor." der.
Hazreti Ömer radıyallahu anh kalben Allah'a yönelir dua eder; ve adama:
- "Sen gittiğinde şu mektubu ona ver." der. Mektubun özeti:
"Ey benim kardeşim, Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla mektubuma başlıyorum... Ha, mim. Bu kitab galib ve alîm olan Allah'tan inendir. O günahları örtücü, tevbeyi de kabul edendir. Azabı da çok acıklı..." (Mümin 1-3) mealindeki ayetten sonra;
Ey kardeşim, şübhesiz halini öğrendim, sen benim kardeşimsin, kıyamet gününde senden ayrılmak istemiyorum. Her nasılsa dünyada benden ayrıldın. Sen de benden ayrılmayı isteme, ne olur.
Benim ahlakımla ahlaklan, senin kardeşinim, beni mahcub etmemeye çalış."
Kardeşi bu mektubu alınca:
- "Ne yüce insan, beni yalnız bırakmadı. Allah için nasihat etti. Vay benim halime ne kötü bir hal. And olsun bundan sonra kardeşimi mahcub etmemeye çalışacağım. Ey benim Rabb'im, Azametin'e karşı çok suç işledim, beni afuv et. Şayed ki beni afv etmezsen bari her iki gözümü kör et. Tâ ki Hazreti Ömer'e karşı mahcubiyet azabını görmemeyim." demekle tevbe etmiştir.
Gözümün nuru Şeyh Abdulhak Hazretleri, kitabdan bu kıssayı bize okuduktan sonra şöyle dediler: " Anladınız mı? Kardeşini günahla başbaşa bırakan hıyanet etmiş olur. Ey gençler! İslam âleminin üzerine bir sel gelmiştir.
______________
Gücünüz ne kadar varsa kardeşlerinizi isyan selinden kurtarmaya çalışın. Andolsun!.. Mahcubiyetten gelen azab yerine cehennemin azabını tercih ederim. Hem dua ile hem nasihatle hem mâlî yardımla kardeşinizi bu selde boğulmaktan kurtarın." dediler. Meclis ağladı, cezbeliler ve ağlayış sesinden bu sohbetin devamını zabtedemedim.
Kendileri de ağladılar. Buna ilaveten:
"Ey müslüman kardeşlerim! Gençlere can ve malı feda etmekle fedakârlıkta bulunun, kurtarmaya çalışalım."
Şeyh Abdulhak'ın bu sohbetini dinledikten sonra tüm varımla vücudumu gençlere hizmet etmeye vakfettim. Andolsun İslam'dan başka hiç bir gayem yoktur...
____________ Kaynak: Edeble Varış Lütufla Dönüş Kitabı / s.203,204, Şeyh İsmail Çetin Hocaefendi Ekleyen: www.hikayearsivi.net, Kerim Melleş
Kaynak:
Hikaye-Öykü-Masal Arşivi: www.hikayearsivi.net
Bu hikayeyi beğendi iseniz, veya fikrinizi diğer ziyaretçilerle
paylaşmak istiyorsanız lütfen YORUMUNUZU
yapın. Sadece 1-2 saniyenizi alacaktır.
Önemli Not: Lütfen hikayeyi
kullanacaksanız; www.hikayearsivi.net den
alıntı yaptığınızı ve kaynağını belirtiniz.
|